|
1)Cümlenin Ögeleri
A)Yüklem
İş, kılış, oluş, hareket, durum bildiren; haber veren; cümleyi bir yargıya bağlayan çekimli öğedir.
Cümlenin temel öğesidir. Cümle yargı bildiren bir söz; yüklem de yargıyı üstlenen öğe olduğuna göre yüklemsiz bir cümle olamaz.
]Yüklem, tek kelimeden de oluşabilir bir kelime grubundan da.
]Diğer unsurlar, yüklemin anlamını desteklemek üzere cümlede bulunur.
Yeri
Türkçede asıl öğe en sonda bulunduğu, yardımcı öğeler daha önce geldiği için Türkçe söz dizimine göre yüklem cümlenin en sonundadır. Bütün öğeler sıralanır, sonra bunlarla hazırlanan haber veya yargı yükleme yüklenir.
Örn: Gökyüzünün başka rengi de varmış.
Yağız atlar kişnedi, meşin kırbaç şakladı.
Türü
Fiil cümlesinin, yani iş, oluş, kılış, hareket, durum bildiren cümlelerin yüklemi çekimli bir fiildir. Bu fiil, basit, türemiş ya da birleşik olabilir.
Fiile ait zaman ve şahıs kavramları yüklemde ek hâlinde bulunur. Ayrıca öğe olarak da bulunabilir.
Örn: Bir ipte iki cambaz oynamaz. Hiçbir zaman Yarın buraya gelecekler. Onlar
Sayısı
Bir cümlede birden fazla özne, zarf tümleci, dolaylı tümleç, nesne bulunabilir, ama yüklem tektir. Bir söz dizisi içindeki yüklem sayısı cümle sayısını gösterir.
Yüklemsiz Cümleler (Eksiltili Cümle)
Yüklemi söylenmeyen cümlelere eksiltili (kesik) cümle denir. Yüklemin söylenmemiş olması cümlenin anlamında eksiklik meydana getirmez. Dinleyici ya da okuyucu cümlenin söylenmemiş kısmını ya kendisi tamamlar ya da zaten bilinmektedir.
B)Özne
Yüklemde bildirilen işi, oluşu, hareketi, durumu, kılışı yerine getiren; hakkında bilgi ve haber verilen öğedir. Yani yapanı veya olanı karşılayan unsurdur.
Özne, yükleme sorulan "ne?, kim?" sorularının cevabıdır.
Özne olan kelime(ler) cümlede hiçbir hâl eki almadan kullanılırlar. Herhangi bir hâl eki alırlarsa özne değil, nesne, dolaylı tümleç, zarf tümleci olurlar.Ama çoğul ekini ve iyelik eklerini alabilir.
Durumu
Özne; yüklemi isim olan cümlelerde pasif (edilgen); fiil olan cümlelerde aktif (olan veya yapan)tir.
Örn: Hava durgundu. Özne, olan
Türü
İsimler, adlaşmış sıfatlar, isim ve sıfat tamlamaları, fiilimsiler, zamirler, soru kelimeleri, gerçek ya da sözde özne olabilir:
Çeşitleri
Sözde ve gerçek özne
Sayısı
Bir cümlede birden fazla özne bulunabilir.
*Bazı cümlelerde özneden hemen sonra öznenin açıklayıcısı gelir.
Etrafa hoş ve olgun bir koku, yeni kesilmiş geçkince bir karpuz kokusu yayıldı.
*Bazı cümlelerde birkaç özne sıralandıktan sonra, tümü yeniden "hepsi" zamiriyle ifade edilir.
Tarih, sanat eserleri, gelenekler, hepsi, cemiyetin süreklilik şuurudur.
Öznesiz Cümleler
Özne, anlamdan çıkarılabileceği ve tekrardan dolayı anlatımda bozukluk yaratabileceği için söylenmeyebilir. Özne söylenmediği zaman gizli özne dadını alır. Gizli özne yüklemin taşıdığı şahıs ekinden anlaşılır. Yüklemin taşıdığı şahıs ekinin gösterdiği zamir öznedir.
*Gizli özne bir özne çeşidi değildir.
*Sözde ya da gerçek öznesi olmayan cümlelerin yüklemleri, edilgen ve geçişsiz fiillerdendir.
C)Nesne
Yüklemde bildirilen ve öznenin yaptığı işten doğrudan etkilenen öğe nesnedir.
*Dolayısıyla sadece fiil cümlelerinden yüklemi geçişli fiil olanlar nesne alır. Az da olsa isim cümleleri de nesne alabilir.
*Düz tümleç de denir.
*Yükleme sorulan "ne?, neyi?, kimi?" sorularının cevabıdır.
Türü
İsimler, zamirler, adlaşmış sıfatlar, tamlamalar, fiilimsiler, soru kelimeleri, kısaca özne olabilen bütün kelimeler, kelime grupları ve iç cümleler nesne olabilir.
Çeşitleri
Belirtili ve belirtisiz olmak üzere ikiye ayrılır.
Belirtme hâl eki alanlara belirtili; yalın hâlde olanlara da belirtisiz nesne denir.
Belirtisiz nesnenin kullanılması ile belirtili nesneninki arasında belirgin anlam farkı vardır. Nesnenin yeri de önemlidir. Belirtili nesnenin cümle içinde belirli bir yeri yoktur. Kullanıldığı yere göre cümleye değişik anlamlar katar.
Belirtisiz nesne daima yüklemden hemen önce gelir. Yüklemle belirtisiz nesne arasına "de, dahi, bile" edatlarından başka bir kelime giremez.
Bazı nesneler belirtme hâl eki almadıkları hâlde anlamca belirtili nesnedir.
Sayısı
Bir cümlede birden fazla nesne bulunabilir. Ancak bu nesneler belirtili veya belirtisiz olma bakımından aynı özelliği taşımalıdır.
D)Dolaylı Tümleç
"-e, -de, -den" eklerini alarak cümlenin, dolayısıyla yüklemin anlamını, "fiilin, çıkma (uzaklaşma), bulunma ve yönelme (yaklaşma) bakımlarından ilgili olduğu yer" yönünden tamamlayan öğedir.
Yer tamlayıcısı da denir.
*Yaklaşma ve uzaklaşma ekli yer tamlayıcıları isim cümlelerinde çok az bulunur. Bulunma ekli yer tamlayıcıları ise her cümlede bulunabilir.
Dolaylı tümleç, yükleme sorulan "nereye?, nerede?, nereden?, kime?, kimde?, kimden?, neye?, nede?, neden?" sorularının cevabıdır.
Türü
İsim cinsinden bütün kelimeler ve kelime grupları dolaylı tümleç olabilir.
Yer soran soru kelimeleri de dolaylı tümleçtir?
Sayısı
Bir cümlede birden fazla aynı veya farklı cinsten yer tamlayıcısı bulunabilir.
Bazı yer tamlayıcıları kendinden önceki yer tamlayıcısının açıklayıcısıdır.
E)Zarf Tümleci
Yüklemin anlamını zaman, durum, yön, miktar, tarz, vasıta, şart, sebep, birliktelik yönlerinden tamamlayan kelimeler ve kelime gruplarıdır.
*Edat tümleci (edatlı tümleç) olarak adlandırılan tümleçler de birer zarf tümlecidir.
Zarf tümlecini bulmak için yükleme "nasıl?, ne zaman?, ne kadar?, nereye?" ve "kiminle?, neyle?, niçin?, neden?, niye?"soruları sorulur.
Türü
İsimler eksiz veya yön, vasıta, eşitlik ve bazı hâl ekleriyle, fiiller de zarf-fiil ekleriyle zarf görevi yapar.
*Yön, zaman, tarz, sebep, vasıta, miktar ve şart bildiren bütün kelimeler ve kelime grupları zarf tümleci olarak kullanılabilir.
*Tek kelimelik bazı zarflar ek aldıklarında zarf olmaktan çıkar, zarf tümleci oluşturmazlar.
Sayısı
Bir cümlede aynı veya farkı türden birkaç tane zarf tümleci bulunabilir. Zaman zarfı genellikle diğer zarf çeşitlerinin önünde, miktar zarfı da yüklemden önce kullanılır.
2)Cümlede Anlam
Cümle: Sözcüklerin yan yana gelerek bir duyguyu, bir düşünceyi, bir isteği, bir işi, kısacası bir yargıyı tam olarak anlatabilir duruma gelmiş biçimine cümle denir.
Burada, cümlenin anlam yönü ele alınıp öznellik, nesnellik, karşılaştırma... gibi anlamlar ifade eden cümleler üzerinde durulacaktır.
A)Öznel Anlatım
Doğruluğu ya da yanlışlığı kişiden kişiye değişen, doğruluğu tartışılan düşüncelerin anlatıldığı yargılara öznel yargı denir. Bu yargıların kullanıldığı anlatıma da öznel anlatım denir. Bu cümlelerde (yargılarda) bence ifadesi vardır.
B)Nesnel Anlatım
Doğruluğu ya da yanlışlığı kişiden kişiye değişmeyen, deney ve gözleme dayanan tarafsız yargılara nesnel yargı denir. Bu yargıların kullanıldığı anlatıma da nesnel anlatım denir. Nesnel yargılarda duygu ve izlenimlere yer verilmez.
C)Şarta Bağlılık
Bir olayın, durumun gerçekleşmesi için daha önceden olması gereken başka bir durumun varlığına "koşulluk" denir. Bu tip cümle anlamlarında "hangi şartla?" sorusunu temel cümleye sorduğumuzda gerçekleşmesi gereken koşulu bulabiliriz.
D)Sebeb-Sonuç İlişkisi
Bu tür cümlelerde, yargılardan biri, diğerinin gerçekleşmesine neden olmaktadır. Bir de eylemin hangi gerekçeyle yapıldığını bildiren cümleler de neden sonuç ilişkisi vardır. Bu tip yargıları bulmak için yükleme "niçin?" sorusu sorulabilir.
E)Amaç-Sonuç
Öznenin işi, hareketi gerçekleştirme amacı ve sonucu cümle içinde verilir. Bu tür cümlelerde "için, diye, üzere, dolayı, ötürü, maksadıyla..." ifadeleri sıkça geçer. Bu ifadelerden bazıları "sebep-sonuç" bildiren cümlelerde de geçebilir. Amaç-sonuç cümlelerinde "hangi amaçla? hangi maksatla?" soruları sorulabilir.
F)Doğrudan Anlatımlı Cümleler
Herhangi bir konuda bir kişinin görüş ve düşünceleri hiçbir değişikliğe uğratılmadan verilir. Bu cümle genellikle tırnak içinde gösterilir.
G)Dolaylı Anlatımlı Cümleler
Bir kişinin sözünün söylendiği biçimde değil de,bazı değişiklikler yapılarak aktarıldığı cümlelerdir.
H)Üslub ve İçerik Cümlesi
Yazarın yapıtında neyi anlattığı konuya (içerik)girer.Bu konuyu işlerken kullandığı sözcükler ve cümleler de usluba girer.
I)Aşamalı Durum Bildiren Cümleler
Bir olayın,durumun olumlu ya da olumsuz yönde giderek değiştiğini anlatan cümlelerdir.
İ)Kinayeli Anlatımlı Cümleler
Bir gerçeği ortaya koymak amacıyla sözü imalı olarak tam karşıtı gelecek biçimde kullanmaktır.
J)Atasözü
Çok önceleri söylenmiş olup dilden dile, nesilden nesile geçerek günümüze kadar gelmiş, öğüt bildiren, atalarımızın hayat tecrübelerini yansıtan ve milletin ortak malı haline gelmiş olan sözlerdir.
K)Özdeyiş
Ünlü kişilerin , devlet adamlarının, sanatçıların söylemiş oldukları kısa fakat anlamca zengin olan sözlerdir.
L)Deyim
Bazen bir olay veya durumu ifade etmek için, o olay veya durumu birebir karşılayacak kelimeler kullanmayız da; çağrışım yaptıracak söz grupları kullanırız. Bunu da ifademize sanat ve akıcılık kazandırmak için yaparız. Örneğin: Bir insanın telaşlı olduğunu anlatmak için "telaşlıdır" demeyiz de "Etekleri tutuşmuş" ifadesini kullanırız , ama herkes bu kişinin telaşlı olduğunu anlar.
M)Öneri
Bir konudaki eksikliğin giderilmesi için teklif getirmeye "öneri" adı veriyoruz. "Hikayede olayların yeri ve zamanı iyi tahlil edilip, yazıya aktarılmalıdır." cümlesi bir öneri cümlesidir.
N)Varsayım
Bir durumun sonucunun ne olduğunu bilmeden onu kendimize göre bir sonuca bağlamaya "varsayım" diyoruz. "Diyelim ki bu yıl sınavı kazandın.", "Varsayalım ki aniden çıkageldi." cümleleri varsayım cümleleridir.
O)Yorum
Özneldir. Olay veya durumu bir görüşe göre değerlendirmedir. "Şairin çok severek okunulan kitap türü hikayedir" cümlesinde "bence" ifadesi vardır. Bun için öznel bir yargı yapılmıştır. Kısaca olay veya durum kişiye göre değerlendirilmiştir.
3)Cümle Yapısı
1. Basit Cümle
2. Birleşik Cümle
a. Girişik Birleşik Cümle
b. İç İçe Birleşik Cümle
c. İlgi Cümlesi
d. Şartlı Birleşik Cümle
3. Sıralı Cümleler
4. Bağlı Cümle
1. "ki"li Bağlı Cümleler
2. Diğer Bağlaçlarla Kurulanlar
4)Anlamlarına Göre Cümleler
İşin, oluşun, hareketin, durumun, kılışın yüklemde nasıl anlatıldığına göre cümleler çeşitlere ayrılır. Burada işin yapılıp yapılmadığı, durumun varlığı yokluğu, işin istenildiği ya da emredildiği, bildirildiği ya da sorulduğu önemlidir.
A)Olumlu Cümle
Fiil cümlesinde işin, oluşun yapıldığını veya olduğunu; isim cümlesinde ise sözü edilen kavramın bulunduğunu, var olduğunu, bahsedilen şekilde olduğunu bildiren cümlelerdir.
B)Olumsuz Cümle
Fiil cümlesinde işin, oluşun yapılmadığını, yapılmayacağını veya olmadığını; isim cümlesinde ise sözü edilen kavramın bulunmadığını, var olmadığını, bahsedilen şekilde olmadığını bildiren cümlelerdir.
C)Soru Cümlesi
İçinde soru anlamı bulunan; bir konuda bilgi edinmek, şüpheleri gidermek ve düşünceleri onaylatmak için kurulan cümlelere soru cümlesi denir.
Cümlenin öğelerini bulmaya yönelik tüm soru kelimeleriyle soru cümleleri yapılabilir.
D)Emir Cümlesi
Yüklemi emir kipiyle çekimlenmiş veya anlamca emir özelliği taşıyan cümlelerdir.
Fiilin yapılmasını emir biçiminde bildirir.
E)Ünlem Cümlesi
Sevgi, korku, şaşma, hayret, seslenme, coşkunluk, heyecan ve sitem ifade eden cümlelere ünlem cümlesi denir.
F)Şart Cümlesi
İçinde şart ve koşul anlamı bulunan cümlelere şart cümlesi denir. Şart cümlelerinin yüklemleri şart kipine göre çekimlenmiştir ve yardımcı cümle oluşturmuştur. Yani bir cümleyi şart çekimiyle bir yardımcı cümle yapabiliriz.
G)İstek Cümlesi
Gerçekleşmesi mümkün olan veya olmayan dileği, arzuyu, isteği bildiren cümlelere istek cümlesi denir.
İstek cümlesi istek ve dilek-şart kipleriyle yapılır; bu kiplerle birlikte "bari, tek, n'olaydı, keşke" kelimeleri de kullanılabilir.
|
|